Ursula’nın Mülksüzler’inde Antroposen Çağ İzlenimi

İnsanoğlunun enginlere sığamayıp taştığı ve özellikle sanayideki etkinlikleriyle yeryüzünü yeniden şekillendirmeye başladığı, geri dönüşü olmayan bir yola girilen yepyeni bir çağda yaşıyoruz. Bu çağın adı Antroposen çağı ve bu çağın getirdiği bir takım distopik unsurları, olayları bize disiplinler arası yöntemini kullanarak anlatmaya çalışan Ursula K.Le Guin ve Mülksüzler romanı üzerine konuşmak istedim. Bu çağın yarattığı en önemli tahribat ne yazık…

Umudu Reddetmeye Hak Vermek Üzerine: Bir Afro-Pesimizm Keşfi

I) Hümanizm’den Anti-Hümanizme Rosi Braidotti 2013 yılında yayımladığı “İnsan Sonrası” kitabında, insan kavramına; insanı tanımlama çabasına, bu tanımla özdeşleşmiş, kenetlenmiş çeşitli ideoloji ve ideologlara ve bu tanımı “aşma” çabasına sahip diğer teorisyenlere ciddi eleştiriler getirirken önemli bir detayı atlamamızı rica ediyor bizden: İnsan(lık) tümüyle terk edilebilir değil.1 Finlandiya’da, gittiği liseyi tarayıp 8 öğrenciyi öldürmeden önce üzerinde “İnsanlık Abartılıyor” (Humanity is…

Antroposen’de Edebiyat, Sanat ve Tarihin Dönüşümü: Çevreci Beşeri Bilimlerde Yordam Meselesi

Türkiye’nin ilk Çevreci Beşeri Bilimler Merkezi, Serpil Oppermann önderliğinde kurulmuş olsa da, alandaki çalışmaların ülke çapında genişletilmesi Türk akademisi için büyük önem taşımaktadır. Bu yazının amacı çevreci beşeri bilimler alanının gittikçe artan önemine dikkat çekmek ve Türkiye’deki üniversitelere konuya yönelik çalışmalarını başlatmaları veya genişletmeleri için bir çağrıda bulunmaktır. 1974 tarihli “What is it like to be a bat?” (Yarasa olmak…

Boğaziçi Eylemleri: Sol Melankoliden Sonra

I: Sol Melankoli Üzerine Anti-otoriter solun üzerine çöken umutsuzluk (despair) yahut melankoli, modern yorumcuların çoğunlukla Marksizm’in tarihsel ya da teorik mağlubiyeti aracılığıyla değerlendirdiği bir mefhum. (Bakınız: Spivak, Derrida) Halbuki, Marksizmin, sol-Hegelcilikle[1] olan kökensel bağlantılarının ve bu bağlantıların yeniden-konsolidasyonunun (Bakınız: Adorno, Horkheimer) en ciddi sonuçlarından birisi tarihteki sol hareketlerin (ki bu hareketlerin bir kategorizasyonunu yahut şemasını çıkarmak mümkün mü bilmiyorum) umut…

Pseudo-Scarcity: Conservation In The Post Covid-19 World

There are numerous ideas on how to approach conservation during the Covid-19 pandemic and 2020 global economic crisis. Ecological roots of the Covid-19 pandemic, of course, are now being recognized since we know that anthropogenic factors such as deforestation, habitat fragmentation, land-use, and uncontrolled urbanization have the ability to impact the transmission of zoonotic diseases to humans (Platto et al.,…

Aynı Rayda Birbirine Doğru Hızla İlerleyen İki Tren: Hamlet ve Laertes

 “(…) Ama unutma ki, babanın da babası öldü Büyükbaban da yitirdi babasını[1].” İlk kez 1603’te sahnelendiği kesin olarak bilinen ve William Shakespeare’in ünlü tragedyaları arasında en çok okunan ve en çok sahneye konulan oyun olma özelliğini taşıyan Hamlet, tahmini olarak 1601-1602 yılları arasında kaleme alınmıştır[2]. Hamlet, tiyatro kuramcılarının yanı sıra farklı disiplinlerde çalışma yürüten araştırmacıların da ilgisini çekmiştir. Jan Kott…