Default image

Tayfun Tatar

ETH Zürich - Mikro ve Nano Sistemler M.Sc

Seni Nasıl Sevebilirim Özgür Olmazsam?

İkiye katladığım gazetemi hayal kırıklığıyla karışık bir bezginlikle bıraktım son yudumu fincanın dibinde bekleyen kahvemin yanına. İkiye katlanmış haliyle daha da dev, daha da çirkin, daha da iğrenç bir hal almıştı sanki o fotoğraf: Franco’nun orduları. El Minero Vizcaino* dünkü sayısında manşetten vermişti, kapkara kurşun gibi harflerle yazıyordu “Faşistler Madrid’e Yürüyor!” diye. Bunun cumhuriyetçi ittifaka bir darbe girişimi olduğunu anlatıyordu…

Kültürel Hegemonyayı Kentlerden Okumak

Rivayet olunur ki bir zamanlar sokakların, semtlerin, şehirlerin, kendilerine bir ruh katan estetik bir dokusu varmış. Yine aynı rivayete göre bu durum, ilk yerleşimin M.Ö. 7. yüzyılda kurulduğu, pek çok farklı medeniyete tanıklık etmiş İstanbul’da da geçerliliğini yüzyıllar boyunca korumuş. Bugün ise bir İstanbul sokağında yürürken, estetik yaklaşımdan yoksun şekilde inşa edilmiş cam yüzeyli ve çok katlı bir binaya yansıyan,…

Kuklalar Tiyatrosu: Sanat ve Hegemonya

Sanat, özüne baktığımızda, bir çeşit dünyadan hoşnut olmama halidir. Sanatçı, içinde yaşadığı ve beş duyusuyla algıladığı dünyadan bir, ya da birden çok, sebeple memnun olmadığı için kendi hayal gücü aracılığıyla yeni dünyalar yaratır. Bu açıdan bakıldığında her bir sanat faaliyeti, resim, heykel, şiir yahut bir başkası, bir başkaldırı örneğidir. Bu da sanatın ve sanatın merkezinde yer alan estetik mefhumunun politik…

Annem Cumartesileri Büyütür Beni

İçinde bulunduğum aracın yan aynasından arkaya bakıyorum. Sol tarafta, tek bir ayna. Sağ taraftaki yerinde değil. Bu tek taraflı deneyimleyebildiğim görsellik beni biraz endişelendiriyor doğrusunu söylemek gerekirse. Ne gittiğim yol belli ne buraya nasıl geldiğim. Bir meçhullüğün içinde düşe kalka ilerliyor gibiyiz. Ama bu meçhullüğün tek mağduru benim. Aynadan çok bir şey gördüğümden değil ya, bu arkamızdan uçarcasına uzaklaşan sokak…

Sanat Ödülleri Sanata Hizmet Eder Mi?

“Not quite my tempo.” 2014 yılının ses getiren Hollywood filmlerinden Whiplash’te Terence Fletcher, baterist öğrencisi Andrew Neiman’a böyle diyordu. Filmi izleyen herkesin aklında kaldığını düşündüğüm bu replik aslında bu yazının konusuyla doğrudan ilintili gözükmese de söyleyeceklerime bağ kurabileceğim noktalar içeriyor. Nitekim bu repliğin yansıttığı psikolojik dram, Neiman’ın Fletcher’ın takdirini kazanmak için harcadığı bütün o çabanın nasıl sonuçsuz kaldığını gösteriyor. Filmde…

Saat 10.04

Saat 10.00. Söndürdüğüm sigaram ısrarla yanmaya devam ediyor. “Ne zaman hürlüğün barışın sevginin aşkına / Bir cigara atmışsak denize / Sabaha kadar yandı durdu” diyor Süreya. Bu şehirde deniz yok ama yanmaya devam eden bir şeyler var. Havasından mıdır suyundan mı bilmiyorum. Yoksa şehrin üstüne alelade bir örtü gibi aldığı griliğinin arkasında yatan bir hüzün mü var? Kulağımda nereden geldiğini…

Sanatın Metalaşması: Kitsch, Avangart ve Yabancılaşma

Buhar gücüyle çalışan makinelerin doğuşuyla İngiltere’de ortaya çıkıp bütün dünyayı etkisi altına alan Sanayi Devrimi, dünya düzeninin her alanında geri dönülmez değişikliklere yol açtı. Üretim yöntemlerinde değişiklik olarak başlayan bu devrim zaman içinde sınıfsal ayrımları yeniden düzenleyerek sosyal hayatta, politikada, bilim dünyasında, hatta sanatta da radikal değişikliklere sebep oldu. Birbirinden çok farklı görünen bu disiplinlerdeki değişimleri ortak noktada buluşturan ise…

Adı Değiştirilerek Demirci Osman Sokağı Yapılmıştır

Biz kimiz? Ötekiler kim? Bu soruların cevapları sanıldığı kadar kolay değil. Ya da bir başka bakış açısıyla, eğer noktaları doğru birleştiriyorsanız oldukça kolay bir cevabı var. Şimdi size uzun uzun bu soruların hikayesini anlatmadan önce, kendi cevabımı vereyim. “Öteki”, “biz” kavramını güçlendirmek için iktidarların ateşe attığı bir avuç insandan ibarettir. Demirci Oskiyan Sokağı’ndan* köşeyi dönüyordum. Evimiz bu sokaktaydı. Sonradan ne…